Daha yüksek erişilebilirlik modunu aç
Daha yüksek erişilebilirlik modunu kapat
T.C. TARIM VE ORMAN BAKANLIĞI
13. BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ
Görme Engelli
×
  • Anasayfa
  • BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ
    KURULUŞ
    YÖNETİM KADROSU
    GÖREV VE YETKİLER
    KORUNAN ALANLAR HARİTASI
  • BİRİMLER
    İDARİ VE MALİ İŞLER ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ
    PERSONEL ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ
    AV VE YABAN HAYATI ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ
    HAYVANLARI KORUMA ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ
    MİLLİ PARKLAR ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ
    SULAK ALANLAR ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ
    BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİK VE EKOSİSTEM HİZMETLERİ ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ
    DOĞA TURİZMİ ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ
    BİLGİ İŞLEM VE BASIN BİRİMİ
    HUKUK BİRİMİ
  • BAĞLI İL MÜDÜRLÜKLERİ
    AĞRI DOĞA KORUMA VE MİLLİ PARKLAR MÜDÜRLÜĞÜ
    ARDAHAN DOĞA KORUMA VE MİLLİ PARKLAR MÜDÜRLÜĞÜ
    BAYBURT DOĞA KORUMA VE MİLLİ PARKLAR MÜDÜRLÜĞÜ
    BİNGÖL DOĞA KORUMA VE MİLLİ PARKLAR MÜDÜRLÜĞÜ
    ERZİNCAN DOĞA KORUMA VE MİLLİ PARKLAR MÜDÜRLÜĞÜ
    ERZURUM DOĞA KORUMA VE MİLLİ PARKLAR MÜDÜRLÜĞÜ
    IĞDIR DOĞA KORUMA VE MİLLİ PARKLAR MÜDÜRLÜĞÜ
    KARS DOĞA KORUMA VE MİLLİ PARKLAR MÜDÜRLÜĞÜ
  • KORUNAN ALANLAR
    MİLLİ PARKLAR
    TABİAT PARKLARI
    TABİAT ANITLARI
    SULAK ALANLAR
    AVLAKLAR
  • İLETİŞİM
Skip Navigation Links13. Bölge Müdürlüğü > Menu
SULAK ALANLAR

​

Alan Tanımı: Aktaş Gölü, Türkiye – Gürcistan sınır bölgesindeki yüksek platoda yer almaktadır. Ardahan’a 55 km. mesafede, Çıldır ilçesi sınırları içindedir. Sığ bir tektonik göl olan Aktaş’ın kapladığı alan 2.700 km2 dir. Gölde bir kısmı kayalık olmak üzere on iki küçük, ıssız ada bulunmaktadır. Adalar seyrek bitki örtüsü ile kaplı olup başta akpelikanlar olmak üzere kuşlar tarafından tercih edilen nemli üreme habitatlarıdır.

En büyük ada ile birlikte gölün 1.400 km2’lik kısmı Türkiye sınırları içinde bulunmaktadır. Birkaç küçük derenin beslediği Aktaş Gölü, su seviyesinin çok yüksek olduğu bahar aylarında Kura Nehri’ne boşalmaktadır. Suyun soda konsantrasyonu oldukça yüksek olup, çevresinde tarla ve çayırlar yer almaktadır. Göl kıyısında ve adaların çevresinde küçük sazlıklar bulunmakta olup, sazlıklar özellikle kuşlar için önemli bir barınma ve yuvalama alanı özelliği göstermektedir.

Bitki ve Hayvan Varlığı: 1995 yılında Aktaş Gölü, Türkiye’de ak pelikanın kuluçkaya yattığı yedi alandan biri olarak belirlenmiştir. O yıl alanda 50 çift ak pelikan tespit edilmiştir. Ayrıca, kadife ördek, bu göl ile beraber Türkiye ve Gürcistan’daki diğer yüksek rakımlı göllerde üremektedir. Alan aynı zamanda Türkiye’de bu iki türün bir arada ürediği tek sulak alandır. Aktaş Gölü ak pelikan, kadife ördek ve angıt sayesinde özel koruma alanı statüsü kazanmıştır. Aktaş Gölü, yabani kuşların köy yakınlarında bile çok rahat yaşadığı ve hareket ettiği nadir göllerden biri olup, Ak pelikanın yanı sıra kadife ördek, angıt, uzunbacak, karabatak ve Vangölü martısının bir aradagözlemlenebildiği önemli bir sulak alandır.

Fauna: 107 kuş, 15 memeli, 5 sürüngen ve 5 balık türü tespit edilmiştir. Tepeli ve akpelikan, kadife ördek ve dikkuyruk en önemli kuş türlerindendir.

Flora: 22 familyaya ait 52 bitki taksonu tespit edilmiş olup bunlardan 3 tanesi endemiktir.

Alandaki Aktiviteler: Göl çevresi askeri bölge statüsündedir. Askeri bölge içeresinde olduğu için alana giriş çıkışlar sıkı denetim altındadır. Bu nedenle, insan baskısı yüksek değildir. Göl yakınlarında üç köyde tarım ve hayvancılık yapılmaktadır. Gölde sadece sportif olta balıkçılığı yapılmaktadır.

Koruma ve Yönetim: Alan, Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği kapsamında korunmaktadır.

Başlıca Tehdit ve Sorunlar: Aktaş Gölü, Türkiye – Gürcistan sınırında bulunmaktadır. Gölün yarısı Türkiye, diğer yarısı Gürcistan sınırları içinde. Aktaş Sınır Kapısı iki ülke arasındaki giriş çıkışlar için anahtar konumundadır. Aktaş Gölü kıyısındaki Kenarbel köyünden giden yol sınır kapısına arttırmaktadır.

​

İli: Iğdır

İlçesi: Aralık

Alanın Tanıtımı: Aras ve Karasu Taşkınları Sulak Alanı, idari olarak Iğdır ili Aralık ilçesi sınırlarında yer almakta olup, Iğdır şehir merkezine kuş uçuşu 67 km uzaklıktadır. Alan, Aralık ilçesinin güneydoğusunda, ülkemizin İran, Nahcivan ve Ermenistan sınırında yer almaktadır. Alanın toplam yüz ölçümü 9090 ha olup, rakımı 813 metredir. Alan, Ermenistan ve Nahcivan ile sınırında yer alan Aras Nehri, İran sınırında yer alan Karasu Nehri ve bu iki nehir arasında yer alan taşkın ovasını kapsamaktadır. 

 

Yasal Statüsü: Ulusal Öneme Haiz

Flora: Aras Karasu Taşkınları Sulak Alanı ve çevresinde 35 familyaya ait 119 takson dağılış göstermektedir. Bu bitki türlerinden 9'u Avrupa-Sibirya, 29'u İran-Turan, 6'sı Akdeniz, fitocoğrafik bölgesinde iken geri kalan türler ise kozmopolit, fitocoğrafik bölgesi tam olarak bilinmeyen ya da geniş yayılışlıdır. Aras Karasu Taşkınları Sulak Alanı'nda dağılış gösteren bitki türleri arasında endemik tür bulunmamakta ancak endemik olmayıp nadir veya nesli tehlike altında 1 tür bulunmaktadır. IUCN'e göre bu tür VU "Hassas" kategorisinde yer almaktadır. Aras Karasu Taşkınları Sulak Alanı'nda yer alan bitki taksonları içerisinde Bern Sözleşmesi ve CITES Sözleşmesi Ek Listelerinde yer alan bitki türü bulunmamaktadır. Aras Karasu Taşkın Alanlarında dağılış gösteren Tamarix octandra (Yayla Ilgını) Dilucu Sınır Kapısı yakınlarında dağılış göstermekte ve Türkiye'de sadece Aralık İlçesinde olduğu bilinmektedir.

 

Fauna: Aras Karasu Taşkınları Sulak Alanı'nda 42 familyaya dahil olan 129 omurgasız türü, 5 balık türü, 4 amfibi türü, 22 sürüngen türü belirlenmiştir. Alanda yapılan ornitolojik incelemeler sonucunda 110 kuş türü tespit edilmiştir. Alanın kuş göç rotası üzerinde bulunmasından dolayı ilkbahar ve sonbahar dönemleri oldukça önemlidir. Tuzcul step habitat yapısının yoğun olması ötücü kuş türleri (Passeres) açısından alanı oldukça elverişli kılmaktadır.


​

Alanın Tanımı: Aygır Gölü, Kars’a 13 km. mesafede oldukça büyük bir göl. Kars – Göle Karayolu üzerinde, Susuz ilçesinin batısında yer alıyor. Tatlı su gölü olan Aygır’ın bu ismi niçin aldığı bilinmiyor. Yörede zaman zaman gölden at kişnemeleri geldiği şeklinde efsaneler anlatılıyor. Aygır Gölü’nün kendisi gibi büyük bir göl olan Çıldır’a mesafesi 50 km. Aygır da Çalı Gölü gibi volkanik kayaçlar üzerinde oluşmuş bir lav set gölü özelliği taşıyor. Zemininde tatlı su kaynakları bulunan Aygır, baharda eriyen karlarla su hacmini yükseltiyor. Aygır’ın su potansiyeli oldukça yüksek.

Bitki ve Hayvan Varlığı: Önemli bir doğa alanı olan Aygır gölü, büyükçe bir göl ve çevresindeki platolardan oluşuyor. Yabani kuşlara ev sahipliği yapsa da sulak alan özelliği zayıf. Kadife ördeğin üreme alanı olan Aygır, oldukça zengin bir balık potansiyeline sahip. Aygır gölünün çevresindeki tepeler oldukça dik. Gölün derinliği kıyıdan itibaren hızla artıyor. Bu yüzden yamaçlarındaki bitki çeşitliliği fazla değil. Yer yer saz ve hasır otu grupları görülse de çevresindeki sulak alan ekosistemi zayıf; yüksek dağ çayırları daha çok ön plana çıkıyor. Bu durum alandaki kuş ve bitki çeşitliliğini etkiliyor.

Fauna: 5 balık türü, 2 tür çift yaşamlılar, 13 tür sürüngen, 76 tür kuş ve 9 tür memeli tespit edilmiştir. Alanın en önemli kuş türü kadife ördektir.

Flora: 233 bitki türü tespit edilmiş olup bunlardan 7 türü endemiktir.

Alandaki Aktiviteler: Aygır Gölü, çevresinde hayvancılık oldukça yaygın. Hayvanların su ihtiyacı gölden karşılanıyor. Yaz aylarında piknik alanı olarak da kullanılıyor. Gölde ağırlıklı olarak olta balıkçılığı yapılıyor. Göl, yüzmeye de elverişli durumda.

Koruma ve Yönetim: Yönetim planı bulunmayan Aygır Gölü’nün koruma statüsüne kavuşması için çalışma başlatılmış durumda.

Başlıca Tehdit ve Sorunlar: Gölde kirlenme yok. Olta balıkçılığının da göle zararı yok. En önemli tehdidi, kaçak avcılık oluşturuyor.

​

Alan Tanımı: Balık Gölü, Ağrı Dağı’ndan akan lavların küçük bir akarsuyun önünü kapatması sonucu oluşmuş lav set gölüdür. Gölün ortasında 4 dekar genişliğinde bir ada bulunur. Çevresindeki dağlardan gelen küçük dereler, kıyıdaki pınarlar ve yeraltı sularıyla beslenir. En derin yeri 70 m olan, Türkiye’nin en yüksek rakımlı göllerinden biridir. Suyu tatlıdır ve içme suyu olarak kullanılır. Güneydoğusundan çıkan akarsu, Doğubayazıt sazlıklarını besler. Göl genelde yılın beş ayı buzlarla kaplıdır, ancak kuzeyde küçük bir yer güçlü pınarlar sayesinde donmamaktadır. Kıyıları çamurludur ve özellikle güneydoğuda küçük sazlıklar bulunur.

Fauna: Balık Gölü, üzerindeki 0,15 km2 alana sahip adada kuluçkaya yatan kadife ördek popülasyonuyla özel koruma alanı statüsü kazanır.

Flora: Etrafı yüksek dağ çayırları ile çevrili tipik bir alpin gölüdür. Kuzey ve güneyindeki su giriş ve çıkışı olan yerlerde daha gür olmakla beraber kıyıları cılız ve parçalı saz şeritleriyle kaplıdır. Alan, üç bitki türü için özel doğa alanı kriterlerini sağlar. Nesli dünya ölçeğinde tehlike altında olan Tripleurospermum corymbosum tüm dünyada sadece Balık Gölü çevresinde yaşamaktadır. Gölün çevresindeki tepeler Astragalus robertianus ve Sempervivum globiferum ssp. aghricum için önemlidir.

Doğubayazıt’ın ve çevredeki köylerin içme suyu ihtiyacı Balık Gölü’nden karşılanır. Gölde balıkçılık yapılır. Kışın buz kırılarak, buza delikler açılarak balık tutulur. Gölün güzelliği günübirlik geziler için alanı cazip hale getirmiştir. Kıyısında bir mesire yeri bulunmaktadır.

​

İli: Kars


İlçesi: Merkez ve Digor Alanı: 481 hektar (tampon bölge) 2012 yılı içerisinde Çalı Gölü sulak alanı alt havzası biyolojik çeşitlilik araştırma projesi yapılmış olup koruma bölgeleri belirlenmiştir.

 

Alan tanımı: Çalı Gölü Kars ili, Merkez ve Digor ilçesinde yer almaktadır. Ortalama yüksekliği 2237 m civarındadır. Kars-Digor kara yolu gölü iki parçaya ayırmıştır.

 

FLORA: 205 bitki türü tespit edilmiş olup bunlardan 4 türü endemiktir.


FAUNA: 2 tür çift yaşamlılar, 6 tür sürüngen, 114 tür kuş,14 tür memeli tespit edilmiştir. Dikkuyruk ördeğin üreme alanıdır.

 

TEHDİT VE SORUNLAR: Erken ve aşırı olarak göl çevresinin otlatılması, Hayvan sulamak için kuşların ve diğer canlıların üreme alanları düzensiz bir şekilde hayvanların sokulması. yaylacılık faaliyetleri, kars-ığdır karayolunun sulak alanı ikiye ayırması, kaçak avcılık, yaban kuşlarının yavrularının toplanması, göl çevresinde yer alan yerleşim yerindeki insanların günlük atıkların direkt olarak göle karışmasından kaynaklanan kirlenme ve tarımsal faaliyetler.


​

Alanın Tanımı: Van Gölü’nden sonra Doğu Anadolu’nun en büyük gölü olan bu tatlı su gölünün maksimum alanı 12.350 km2’dir. Akbaba ve Kısır dağları arasındaki tektonik bir çöküntünün içinde yer alır. En derin yeri 22 metredir. Göl çevredeki dağlardan akan yüzey suları ve çok sayıda pınarla beslenir. Ermenistan ve Türkiye arasındaki sınırı oluşturan Arpaçay’ın bir kolu olan güney doğusundaki Telek Çayı yoluyla boşalır. Gölün sadece kuzey batısında, gölden bir seddeyle ayrılan geniş bataklık ve ıslak çayırlar bulunur. Bu setin üzerinden yol geçirilmiştir. Setle ayrılan bataklık ve çayırlar kuşların özellikle konakladığı ve yavruladığı alanlardır. Bunun dışında alan meralarla kaplı tepelerle çevrili olup kıyısında çok az bitki örtüsü gelişmiştir. Gölün güney batısında yine ıslak çayırlarla çevrili küçük bir göl (Lavas Gölü) vardır. Göldeki dört adadan en büyüğü Akçakale’deki harabelerin yakınında yer alır. Adaların tümü bodur çalılıklarla kaplıdır.

Fauna: Alan angıt ve Van Gölü martısı ile özel koruma alanı statüsü kazanmıştır. 86 kuş türü, 9 memeli ve 11 sürüngen ve 15 balık türü tespit edilmiştir. Kadife ördek ve dik kuyruk en önemli kuş türlerindendir. Geçmişte pelikan türleri adalarda kuluçkaya yatıyorlardı. Alanda, yakın dönemde ak pelikan, ender olarak da tepeli pelikan gözlenmiş olmasına karşın, bunların yeniden üreyip üremedikleri henüz anlaşılamamıştır. Bu pelikanların Aktaş Gölü’ndeki kolonilerine ait kuşlar oldukları düşünülmektedir. Kadife ördek büyük olasılıkla üreyen bir türdür.

Flora: Alanda 74 bitki türü tespit edilmiş olup bunlardan 6 türü endemiktir.

Alandaki Aktiviteler: Çevredeki arazilerde çoğunlukla hayvancılık yapılır. Bölgenin soğuk iklimi önemli tarımda gelişmeyi engellemektedir. Balıkçılık özellikle bölgesel pazar için büyük önem taşımaktadır. Kışın kalın bir buz tabakasıyla kaplanan göl yüzeyinde delikler açılarak balık tutulmaktadır.

Koruma ve Yönetim: Alanın koruma statüsü yoktur.
1978 yılında gölün güneyinde Telek Çayı’na küçük bir baraj kurulmuştur. Bu baraj, 4,2 km uzunluğundaki bir tünelin sonunda yer alan ve 50 GWh/yıl enerji üreten bir hidroelektrik santrala düzenli su verilmesini sağlar. Santraldan çıkan su, buradan Carcı regülatörüne verilir ve güneydeki Arpaçay Ovası’nda 3.000 km2 tarım alanının sulanmasında kullanılır.
Devlet Su İşleri yeni projelerle, bazı dereleri göle yönlendirerek, gölün kapasitesini 73 hm3 daha artırmayı hedeflemektedir. Bunu takiben, çıkışta ikinci bir hidroelektrik santral inşa edilecek (23 Gwh/yıl) ve sulanacak arazinin toplam 14.400 km2’ye çıkarılması hedeflenmiştir. Bu projelerin sulak alan sistemi üzerinde ne gibi etkilerde bulunacağı bilinmemektedir.
Bu nedenle, DSİ’nin projeleri uygulamaya koymadan önce ayrıntılı çevresel etki değerlendirme çalışmaları yapması gerekmektedir.

Başlıca Tehdit ve Sorunlar: Göldeki küçük adalara insan çıkışının, üreyen kuşlarda rahatsızlık yarattığı, bu nedenle pelikanların alanda artık üremedikleri tahmin edilmektedir. Akçakale’deki turizm etkinlikleri (örneğin süren otel inşaatı gibi) dikkatli bir şekilde planlanmalıdır.

​

Alanın Tanımı: Doğubayazıt Sazlıkları, Türkiye’nin en yüksek dağı Büyük Ağrı Dağı’nın (5.165 m.) eteklerinde yer alan tatlı su gölleri (ikisi büyük) ile bunların arasında uzanan geniş taşkın ovaları, ıslak çayırlık ve bataklıkları kapsar. Büyük göllerden, Saz ya da Kurtkapan Gölü yüzey akımıyla, Gölyüzü (Şeyhli) Gölü ise Balıkgölü Suyu ve güney batıdaki Tendürek Dağı’ndan gelen derelerle beslenir. Doğubayazıt Sazlıklarının suları, daha sonra İran sınırlarına giren ve Aras Nehri’ne karışan Karasu’ya akar. Küçük gölcükler, sazlıklar ve ıslak çayırlıklarla bakir bir bataklık kompleksini oluşturan ve dolambaçlı bir yatak çizen dereyle birbirine bağlı olmalarından dolayı, bu iki göl tek bir alan olarak değerlendirilmiştir. Göller büyük ölçüde sazlıklarla kaplıdır. Yaz aylarında sazlıklardaki sular tamamen çekilir. Alana, Karabulak içesinden geçen Doğubeyazıt – Iğdır karayoluyla ulaşılır.

Bitki ve Hayvan Varlığı

Fauna: Doğubayazıt Sazlıkları, birçok kuş türüne ev sahipliği yapar. Alanda önemli sayıda çayır delicesi ürer. Üreyen diğer kuşlar arasında uzunbacak, balaban, küçük balaban, erguvani balıkçıl, boz ördek, pasbaş patka, turna, kılıçgaga ve kızılbacak sayılabilir. Elde olan sınırlı verilere dayanarak alanın geçmişte ornitolojik açıdan daha önemli olduğu söylenebilir. Örneğin, 1970’lerin başında bölgede telli turnanın ürediği biliniyor. Doğubeyazıt Sazlıkları’nda bir Türkiye endemiği olan Bendimahi kertenkelesi de bulunmaktadır. Alanın bir diğer sevimli canlısı ise nesli tehlikede olan Himalaya mavi kelebeğidir.

Flora: Doğubeyazıt Sazlıkları, iki göl, küçük gölcükler, sazlıklar ve ıslak çayırlarla bakir bir sulak alan kompleksi oluşturmaktadır. Saz ve Gölyüzü göllerinin yanı sıra mevsime göre oluşan küçük göller de alanın önemli parçalarıdır. Bu göller dolambaçlı bir dere vasıtasıyla birbirine bağlanır. Göllerin büyük bölümü sazlıklarla kaplıdır. Sarısu Nehri’nin derinleştirilmesi sazlık alanların azalmasına ve su seviyesinin düşmesine sebep olmuştur. Sazlıkların etrafında ve daha kuru kısımlarda oluşan boşluklarda mera olarak kullanılan geniş ıslak çayırlar yer alır. Sulak alan özelliğinin kaybolmaya başladığı yerlerde ise bozkırlar ve tarım alanları uzanır. Tarım alanlarında genellikle hububat yetiştirilmektedir.

Alandaki Aktiviteler: Sulak alan çevresindeki ovada hayvancılık yaygındır. Ağırlıklı olarak inek ve manda yetiştirilmektedir. Sazlık çevrelerinde küçükbaş hayvancılık da yapılmaktadır. Hayvanlar, bahar ve yaz ayları boyunca alanda serbestçe otlatılmaktadır. Yakacak ve hayvan yemi olarak kullanmak için saz kesimi de yapılmaktadır.

Koruma ve Yönetim: Alanın koruma statüsü yoktur.

​

İli: Erzincan

İlçesi: Merkez, Üzümlü Alanı: Tescil Sınırı 8736 hektardır.

2012 yılı içerisinde Ekşisu Sazlığı Sulak alanı alt havzası biyolojik çeşitlilik araştırma projesi yapılmıştır.

Alan tanımı: İdari olarak koruma sınırlarının büyük bir bölümü Erzincan Merkez ilçe sınırları içerisinde, az bir kısmı ise Üzümlü ilçe sınırlarında kalmaktadır.

İnsan Aktiviteleri: Sulak alan tampon koruma bölgesi içerisinde büyük miktarda küçükbaş hayvancılık yapılmaktadır. Yöre halkı geçimini bitkisel üretim ve hayvancılıkla sağlamaktadır.

Tehdit ve Sorunlar: Kurutma, erozyon, aşırı otlatma, saz yakımı, madencilik, kirlilik, yapılaşma FLORA: 258 adet bitki taksonu bunlardan 5 adeti endemik (Allium sieheanum Gladiolus halophilus Isatis spectabilis Sonchus erzincanicus Anthemis wiedamanniana) tespit edilmiştir.

Fauna: 7 adet memeli, 5 adet sürüngen, 2 adet çift yaşamlı, 90 adet kuş türü tespit edilmiştir. Alanın en önemli kuş türü turnadır.

​

İli: Erzurum

İlçesi: Yakutiye Alanı: 14.132 hektar (tampon bölge)

Alan tanımı: Erzurum Ovası’nın doğu kenarında yer alan ve daha çok ilkbahar ayları ile yaz başlarında görünür hale gelen Erzurum Bataklıkları Sulak Alanının Koruma Bölgeleri 2006 yılında belirlenmiştir.

İnsan Aktiviteleri: Tarım ve hayvancılık yapılmakta, kuş gözlemciliği.

Tehdit ve Sorunlar: Bilinçsiz tarım ve hayvancılık (otlatma) faaliyetleri, evsel ve kanalizasyon atıkları, yapılaşma, kaçak avcılık, kurutma.

Fauna: Alanda 224 kuş türü tespit edilmiştir. En önemli kuş türü sürmeli kız kuşudur.

​

İli: Kars

İlçesi: Arpaçay Alanı: 416 hektar (ramsar alanı)

Yönetim Planı: 2010 yılında yapılmıştır. Alan tanımı: Kars Kuyucuk Gölünün Ramsar Statüsü, 2 Nisan 2009 tarihinde Türkiye Sulak Alan Komisyonu tarafında kabul edilip, Kuyucuk Gölü 28.08.2009 tarihinde Türkiye’nin 13. Ramsar alanı olarak belirlenmiş bir alandır. Ziyaretçi merkezi, çeşme, ulaşım yolları ve kuş gözlem kulesi yapılarak hizmete açılmıştır.

İnsan Aktiviteleri: Kuş gözlemciliği yapılmaktadır. Kuzey doğa derneği tarafından alanda düzenli olarak kuş halkalama çalışmaları yapılmaktadır. Göl kenarında tarımsal faaliyetler ve hayvancılık yapılmaktadır.

Tehdit ve Sorunlar: Erken ve aşırı olarak göl çevresinin otlatılması, Hayvan sulamak için kuşların ve diğer canlıların üreme alanlarına düzensiz bir şekilde hayvanların sokulması. Tarlaların gölün kıyı çizgisine kadar sürülmesi ve kullanılan gübrenin kar ve yağmur suları ile göle karışması, göl suyunun azalması, sedimantasyonla birlikte göz hacminin daralması, habitat parçalanması.

Fauna: 211 kuş türü, 2 çift yaşamlı türü, 1 sürüngen türü, 3 memeli türü tespit edilmiştir. Alandaki önemli kuş türleri dikkuyruk, uzunbacak, angıt, sakarmeke ve karaboyunlu batağan üreme alanlarıdır.


​

Alan Tanımı: Ardahan il merkezine 8 km mesafedeki Putka Gölü, küçük ama kuşlar ve endemik bitkiler açısından zengin bir sulak alandır. Diğer isimleri Gölbaşı ve Sazara’dır. Şehrin yakınında olması dolayısıyla tel örgü ile korumaya alınmıştır. Çevresine Ardahan Üniversitesi’nin kurulması ile birlikte yakın zamanda tamamen şehrin içinde kalacaktır.
Putka Gölü yoğun sazlıklarla kaplıdır. Çevresi tel örgülerle çevrilmiş olan alanın karayoluna yakın kısmı hayvanların su içmesi için açıkta bırakılmıştır. Göl çevresini çayır bitkileri ile sonradan Orman ve Su İşleri İl Müdürlüğü’nce dikilen söğüt, sarıçam ve huş ağaçları çevreler. Alanın orta kısımlarındaki sulak alanda kuşların konaklaması ve üremesi için uygun ortam vardır.

Fauna: Putka Gölü, yaban hayvanı türlerinden angıt (Tadorna ferruginea), boz ördek (Anas strepera), karabatak (Phalacrocorax carbo), karabaş martı (Larus ridibuntus), serçe (Passer domesticus), kızkuşu (Vanellus vanellus), kızıl şahin (Buteo rufinus) ve birçok yerli ve göçmen kuşa ev sahipliği yapmaktadır. 16 – 17 tür göçmen kuş Nisan – Mayıs aylarında gelip sahada üreme dönemini geçirerek Ekim-Kasım aylarında yeniden göç ederler. Anadolunun kuzeydoğusunun en önemli göllerinden biri olan Putka’da Kuzey Doğa Derneği düzenli olarak kuş gözlem ve sayımları yapıyor.

Flora: Yakınındaki Çıldır ve Çalı Gölleri ile birlikte Putka Gölü, içerdikleri nadir bitki türleri ve bitki örtüsü tipiyle ‘Önemli Bitki Alanı’ olarak belirlenmiştir. Günümüzde doğa koruma çalışmalarında yükselen bir değer olan ‘önemli bitki alanları’, nadir, tehlike altında ve botanik açıdan olağanüstü zengin popülasyonlarını barındıran; değerli habitat ve bitki örtüsünü içeren doğal alanlardır.
Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nün Türkiye’nin uluslararası sulak alanları listesinin 33. sırasında yer alan Putka Gölü, endemik bitkiler açısından zengindir. Başta Equisetum fluviatile, Urticularia minor, Utricularia vulgaris, Elatine alsinastrum, Eleocharis acicularis, Limosella aquatica, Carex limosa, Carex rostrata, Hippuris vulgaris, Potamageton alpinus olmak üzere çok önemli sucul ve bataklık bitkilerine ev sahipliği yapar. Türkiye endemiği olan bu bitkiler için Putka, vazgeçilmezdir.
Alan çevresinde tarım ve hayvancılık yapılmaktadır. Sulak alan, şehir merkezine yakın olmasından dolayı yoğun insan faaliyeti ile karşı karşıyadır. Doğal özelliklerini korumuş olsa da üniversite kampüsünün sulak alanın batı kısmına yapılması, insan baskısını daha da artıracaktır.
Alanın yönetim planı yoktur. Orman ve Su İşleri Müdürlüğü, sulak alandaki doğal hayat ve biyolojik çeşitliliğin korunması için büyük çaba göstermektedir. Putka’nın ‘Yaban Hayatı Geliştirme Sahası’ olarak tescili için teklif yapılmıştır.
Sulak alanın çevresi yapılaşmaya açılmıştır. Betonarme yapılarla sazlıklar şimdiden komşu olmuş durumda. 1960’lı yıllarda çöldeki bir vaha gibi çevresine hayat veren Putka Gölü, daha geniş bir alana ve derin bir göle sahipti. Zaman içinde küçülen gölde geçmişte yoğun olarak mandacılık yapılırmış. Çevresindeki orman dokusu azalan Putka, Ardahan’ın il olması ile birlikte doğal hayattan uzaklaşarak şehrin bir rekreasyon alanı olma yolunda ilerliyor.

​

Alanın Tanımı: Sarısu, Türkiye’nin en yüksek dördüncü dağı olan Süphan’ın (4.058 m.) hemen kuzeyinde yer alan yüksek rakımlı bir ovadır. Van Gölü’ne 25 km. mesafedeki Sarısu Ovası, sığ göller, geniş sazlıklar ve sulak çayırlıklardan oluşur. Eski adı Göri Sazlığı olan Sarısu Ovası sulak alanları, nemli otlakları sayesinde hayvancılık için mükemmel bir ortam oluşturuyor. Küçük dereler ve yeraltı sularıyla besleniyor. Karasu Çayı yoluyla Fırat’ın büyük kollarından Murat Nehri’ne boşalıyor. Sulak alanın, Erciş – Patnos karayolunun batısında yer alan ve üzerinde çok sayıda göl bulunan asıl bölümünde, sazlarla kaplı küçük Dipsiz göl ve seyrek bitki örtüsüne sahip daha büyük açık bir göl bulunuyor. Doğu bölümü ise Karasu üzerindeki bataklıklardan oluşuyor.

Fauna: Alanda üreyen alaca balıkçıl ve turna popülasyonu ile Sarısu Ovası, uluslararası öneme sahip sulak alan özelliğini taşımaktadır. Turnalar açısından önemli bir alan olan Sarısu Ovası’nda kuşların yanı sıra su samuru da yaşıyor.

Flora: Alan, sulak çayırlar, bataklıklar, küçük tatlı su gölleri, turbalıklar ve geniş sazlıklardan oluşuyor. Sazlıklar, kuşların üreme ve barınması için ideal bir ortam oluşturuyor. Sarısu Ovası’ndaki ıslak çayırların bittiği noktada, dağ bozkırları ve tarım alanları başlıyor. Alanda yetişen bitki türlerinden üçü, alana özel koruma statüsü kazandırıyor. Bunlardan Trisetum thospiticum endemik ve nesli tehlike altında olan bir bitki.

Sarısu Ovası’nın çevresi kuru tarım yapılan alanlar (çoğunlukla buğday) ile meralardan oluşuyor. Temel insan faaliyetini tarım ve hayvancılık oluşturuyor. Sarısu Ovası’nı Gökçalı, Zirekli, Sansu, Köseler ve Gençali köyleri çevreliyor. Büyük sığır ve manda sürüleri sulak alan içinde ve çevresinde otlatılıyor. Çayırlar yazın biçilerek, kurutulup, kış aylarında hayvan yemi olarak kullanılıyor. Sazcılık, yöre insanı için ek bir gelir kaynağı oluşturuyor. Her yıl sazın yarısı kesiliyor. Sulak alanın bir kısmı ise şahıslara ait özel arazilerden oluşuyor.

Şehirleşmenin uzağında kalmış doğal alanlardan biri olan Sarısu Ovası, doğal özelliklerini büyük ölçüde koruyor. 2000 yılında çevre köylere su götürmek amacıyla açılan bir drenaj kanalı, alanın bir kısmının kurumasına sebep olmuş.

2014 yılında Kuş Gözlem Kulesi yapılmıştır.


​

İli: Erzurum

İlçesi: Uzundere

Alanı: 8761 hektar (tampon bölge) Alan tanımı: Erzurum İline yaklaşık 85 km, Uzundere ilçesine 8 km uzaklıkta bulunan ve “Ulusal öneme Sahip Sulak Alan” statüsünde bulunan Tortum Gölü’nün Koruma Bölgeleri sınırları henüz tespit edilmemiş olan Tortum Gölü aynı zamanda 1. Derece Doğal Sit alanı olarak tescil edilmiştir.

İnsan Aktivitileri: Tarım ve hayvancılık yapılmakta, kuş gözlemciliği, olta balıkçılığı, flora turizmi, su sporları, alabalık üretim çiftliği,

Tehditler ve Sorunlar: Toprak erozyonunun doğal çevreye verdiği zararlar, sediment birikimi, kanalizasyon atıkları, Bilinçsiz tarım ve hayvancılık faaliyetleri,

Fauna: Alan yırtıcı kuş göç yolları üzerinde bulunmakta olup alanda akbaba türlerini görmek mümkündür. Bunlar Küçük akbaba, kızıl akbaba, kara akbaba

İLETİŞİM

    13. Bölge Müdürlüğü
  • Adres : Ömer Nasuhi Bilmen Mahallesi Kombina Caddesi OGM Kampüsü YAKUTİYE / ERZURUM

  • Telefon : (0) 442 233 68 22 - 23 & (0) 442 235 26 56 - 57

  • Faks : (0) 442 235 24 33

  • E-Posta : bolge13.dkmp@milliparklar.gov.tr

  • KEP : tarimveormanbakanligi@hs01.kep.tr

satis@tarimorman.gov.tr

sales@tarimorman.gov.tr

abuse@tarimorman.gov.tr

webmaster@tarim.gov.tr

abuse@tarim.gov.tr

hr@tarim.gov.tr

info@tarim.gov.tr

ik@tarim.gov.tr

contact@tarim.gov.tr

Android
IOS

HIZLI MENÜ

  • Kullanıcı Girişi
  • Biyogüvenlik
  • e-Kütüphane
  • e-İmza Servisi
  • Intranet
  • Hizmet İçi Eğitim
  • Bakanlık e-Posta
  • Arabuluculuk
  • KVKK
  • Bilgi Güvenliği İhlal Bildirimi

ACİL NUMARALAR

  • 180 / Tarım İletişim Merkezi
  • 174 / Gıda Hattı
  • 112 / Orman Yangın
©2025 Tüm hakları saklıdır. TÜRKİYE CUMHURİYETİ TARIM VE ORMAN BAKANLIĞI